martedì 25 giugno 2019

İsa'nın bedeni

İsa’nın bedeni hakkında konuştuğumuzda, neleri kastediyoruz?

1. Etten ve kemikten oluşan, Meryem Ana’nın dünyaya getirdiği beden,
 2. Kutsal kılınan Şarap ve Ekmek,
 3. İmanlıların topluluk olan Kilise.

 Fiziksel bir beden, şarap ve ekmek, bir topluluk: o kadar farklı şeyler nasıl aynı zamanda İsa’nın Bedeni denebilir? Birincisinden başka diğerleri sözde beden midirler? Cevap vermek için “bedenin” ne olduğunu öğrenmemiz gerekir.

 Biz beden vasıtasıyla dünyada yer alıyoruz evrenle ilişki kuruyoruz. Beden vasıtasıyla hissediyoruz, yiyip içiyoruz, nefes alıyoruz, hasta oluyoruz vesaire… Bunların hepsi geniş bir açıdan ilişkinin türüdür. Aslında, bedenimiz dünya ile temasta bulunma şeklimizdir.

İsa da dünyaya geldiği zaman fiziksel bedeniyle bizlerle temas kurdu. Daha sonra öldü, dirildi, göğe yükseldi. Yükseldikten sonra insanlarla nasıl temas kuruyor? Kutsal kılınan Ekmek ve Şarapla. Efkaristiya, İsa’nın göğe yükseldikten sonra, dünyada bulunduğu şeklidir. Bu nedenle Ekmek ve Şarap gerçekten İsa’nın bedenidir. Şarap ve Ekmek bir sembol olmasına rağmen, İsa ile gerçekten temas etmemizi sağladıklarından İsa’nın gerçek bedenidir. 

 Kutsal kılınan Ekmek ve Şarap vasıtasıyla İsa bizlerle nasıl ilişki kuruyor? Yediğimiz içecekler bedenimizi oluşturur. İsa’yı yerken tam tersi olur; İsa bedenimiz olmaz, biz İsa’nın bedeni oluruz. Bu, genelde yaşadığımız ilişkilerden çok mükemmel, çok daha derin bir ilişkidir. Efkaristiya sözde bir beden değil, aksine bizim bedenimizden çok daha mükemmel bir bedendir. 

Hepimiz İsa’nın bedeni olursak, tek bir beden oluştururuz. Böylece İsa’nın bedeni olan Kilise ortaya çıkıyor. Kilise, dünyamızın tümünün İsa ile temas kurmasını sağlar. Aslında biz, Kilise olarak İsa’yı gerçekten dünyaya getiriyoruz.

Nessun commento: